HEKİM VE HASTA MEMNUNİYETİ

Sağlıkta yapılan dönüşümde otoritenin üzerimizdeki en büyük baskısı ve kararlarını etkileyen bakış açısı hasta memnuniyeti. Özellikle sağlık çalışanlarının memnuniyetlerini arttırmaya yönelik tespitlerde bulunmak, bu bağlamdaki düzenlemeleri hayata geçirmek her türlü sağlık projesinin temel yapı taşı olmalıdır. Ayrıca sağlık çalışanlarının memnuniyetinin, hasta memnuniyetinin ön koşulu olduğunu da unutmamak gerekir

Hasta ve hekim memnuniyetini etkileyen çok faktör mevcut. Hastanın memnuniyetini evrensel bilimin gösterdiği sağlık hizmetine ulaşabilmek ve Hekimin memnuniyetini de dünya ölçeğinde hekimlik onuru ve mesleki tatmin olarak ifade edersek, bu iki faktörün önündeki engelleri ve ilgili eksiklikleri düşünürsek daha net ve çözümlenebilir bir liste elde etmek mümkün olabilir. Hasta memnuniyeti açısından bakıldığında, bu listenin ilk sıralarında yer alan, sağlık hizmetine bilimsel nitelikler dahilinde kolay ulaşmak ve sağlığını yine bilimsel nitelikler dahilinde geliştirmektir. Ancak tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de hasta ve hekim memnuniyeti sadece sağlık hizmetinin kalitesinden etkilenmeyip sosyal ve fiziksel ortamdan da olabildiğince etkilenmektedir. Bu üç faktör birbiriyle ilişkili olup birbirinin etkinliğini ve sonuçlarını da etkilemektedir. Hasta ve hekim memnuniyetini aynı anda etkileyen bu üç faktör hasta ve hekim dışındaki sosyal ve finansal faktörlerden de etkilenmesi nedeniyle bu memnuniyeti artırabilecek kişiler sadece hasta ve hekim değildir. Bütün bu faktörlerin arasındaki sosyal ve finansal ortam, sağlık hizmetinin bilimsel olmasını veya olamamasını doğrudan etkilemekte ancak bunun sonuçlarından öncelikle hasta ve hekim etkilenmektedir. Bu sosyal ve finansal faktörler, hekimin mesleğine onurlu ve bilimsel şekilde icra etmesine hastanın da hekimden aldığı sağlık hizmetine en yüksek düzeyde güvenebilmesine ortam sağlamalıdır.

Hekimin mesleğini bilimsel koşullar çerçevesinin dışında kalmak suretiyle icra etmesine neden olabilecek her türlü faktör hastayı ve hekimi mutsuz edecektir. Bunlar hekimin eğitiminden başlayıp sağlık hizmetinin sunumu sırasında; Hekimin tüm sağlık sisteminin içinde tam bir ekip halinde çalışabilmesine, sadece mesleğine odaklanacak kadar finansal kaynağa sahip olabilmesine, mesleğin bilimsel icrasının önüne idari yaptırımların geçmemesine, gelecek kaygısı olmamasına, barınma, fizyolojik gereksinimler, sosyal aidiyet ve özgüveninin tam olarak desteklenmiş ve sağlanmış olmasına bağlıdır. Öte yandan hastanın beklentilerinin bilimsel kanıtların ötesine geçerek hekimin bilimsel çerçevede icra etmemesi gereken sayıda farklı talebinin olması sağlık hizmetinin bilimsel çerçevelerde gerçekleştirmesini önündeki engellerdir.

Ülkemizde ne yazık ki bazı talihsiz ifadeler hastanın sağlık hizmetinden beklentisini hekimin bilimsel hizmet çerçevesinin dışına çıkarmış ve hekimi hastanın bilimsel olmayan memnuniyeti ve sağlık hizmetinin bilimsel çerçevede sunulması gerekliliği ikileminin ortasında yapayalnız bırakmıştır. Bu yalnızlık hekimin gününden ve geleceğinden şüphe etmesine, geleceğe olan güveninin sarsılmasına toplumsal değerinin kaybolduğunu düşünmesine mesleğinin saygınlığının eridiğini hissetmesine ve sonuç itibariyle önemli bir güvensizlik hissine yol açmıştır. "HİZMETİ VERENLERDE VE ALANLARDA GÜVENSİZLİK İÇİNDE"

Tüm insanlarda olduğu gibi hekimde de güvensizlik, bilim dışı sağlık hizmeti sunma zorunluluğu ve gelecek kaygısı tedirginlik ve küskünlük uyandırmıştır. Günümüz de hekimlerin en ufak bir itirazı otorite tarafından sadece finansal arzulara bağlanarak hekimliğin saygınlığı halk önünde daha da eritilmiştir. Bu erimişlik önce öfkeye ve sonra tükenmişliğe dönüşecektir. Bu durumda olan hekim kitlesinin sağlık hizmetini gerektiği gibi verebilmesi ve hastayı bilimsel çerçevede memnun edebilmesi de giderek zorlaşmaktadır. Şu anda sağlık hizmetinin mesleki doğrularıyla halkın bilim dışı beklentilerinin çatışmasının ortasında kalmış mutsuz hekim ve mutsuz hastalar bu durumun doğurduğu yüksek sağlık hizmeti maliyeti ülkemizin görünen gerçeğidir.

Bu durumu geri çevirmek sağlık otoritesinin ve sağlık eğitimi veren kurumların birlikte çalışarak çözebilecekleri ve çözüm sürecinde hekimleri ana paydaş olarak görmeleri gereken bir ortak akıl etkinliğini gerektirmektedir. Ben söylerim siz yaparsınız yaklaşımının çözüm olmayacağı aşikardır.

Önümüzde görülen en yakın etkinlik sosyal ve finansal olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.Bunların içinden sosyal olumsuzluklar kapsamında hekime karşı oluşturulmuş olan olumsuz imajın otorite tarafından ortadan kaldırılmasına yönelik etkinlikler olacaktır. İkinci sırada Aile Hekimliğinin başladığı 2004 yılından bu yana 17 yıl içinde 1.Basamak sağlık hizmetleri için aile hekimine yapılan ödemelerin tedricen ve aşikar biçimde düşürülmesi ve düşürülmeye devam etmesinin yanı sıra iş yükünün artırılması süreci mutlaka durdurulmalıdır. Bu iki süreç hekimde belirgin güvensizlik yaratırken vatandaşta da sağlık hizmetine karşı bir güvensizlik yaratmaktadır. Hekim olarak eski toplumsal saygıyı görmediğimizi her arkadaşımız hissediyordur. Prestijimiz iyice azaldı. İşimizi özveri ile yapıyoruz. Otorite sadece parayla çözemez.Otorite en kısa sürede bilimsellikten uzak sağlık hizmeti sunumu risklerini ortadan kaldırmalıdır.Bu faktör düzeldiğinde sağlık hizmetinin kalitesi net olarak yükselecek ve hasta hekim memnuniyeti artacaktır. Sağlık hizmetini ucuzlatmak ve içini boşaltmak memnuniyetsizliğin en temel nedenidir.

Dr.H.Şenol ATAKAN

Dr. H. Şenol ATAKAN